EMİRDAĞ LAHİKASI – Takdim (22-30)

22 Risale-i Nur Külliyatından EMİRDAĞ LÂHİKASI Bediüzzaman Said Nursî 23 24 EMİRDAĞ LÂHİKASI – I 25  Takdim Bu lâhika mektupları—ki Yirmi Yedinci Mektuptur—Risale-i Nur’un ilk telifiyle [kaleme alma] başlayıp devam edegelmiştir. Risaleler Barla’da telif [kaleme alma] edilmeye başlanıp Isparta ve civarındaki kıymettar talebeleri bu risaleleri okumak ve yazmak suretiyle istifade ve istifâza ettiklerinde, hissiyatlarını, iştiyak […]

EMİRDAĞ LAHİKASI – 1. Bölüm 1-19. Mektuplar (31-65)

31 – 1 – بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ 1* وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ * 2 اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللهِ وَبَرَكَاتُهُ اَبَدًا دَۤائِمًا * 3 Emirdağ’daki kardeşlerime, Benim hakkımda evham edenlere deyiniz ki: Biz, hizmet ettiğimiz bu adamın yirmi senelik hayatının bütün mahrem ve gayr-ı mahrem [gizli olmayan] mektuplarını ve kitaplarını ve esrarını hükûmet şiddetli taharriyatla [araştırma] […]

EMİRDAĞ LAHİKASI – 1. Bölüm 20-39. Mektuplar (66-103)

66 dalâletin [doğru yoldan sapmak, inkârcılık, inançsızlık] savletinden [saldırı] gelen vesvese ve zaafiyetine [zayıflık, güçsüzlük] karşı kuvve-i mâneviyenin [mânevî güç] takviyesini istemelerine tam tevafuku, bu geceler gibi şeâir-i İslâmiyeye [İslâma sembol olmuş iş ve ibâdetler] karşı hürmetsizlik edenlerin hatalarına bir tekdir [azarlama] olarak, “Kâinat bu gecelere hürmet eder, neden siz etmiyorsunuz?” diye mânâsında, kesretli [çokluk] […]

EMİRDAĞ LAHİKASI – 1. Bölüm 40-59. Mektuplar (104-134)

104 Sakın, sakın, hiç kederlenmeyiniz, merak etmeyiniz, hem telâş etmeyiniz, hem bana acımayınız. Şeksiz [şüphesiz] şüphesiz, inayet-i İlâhiye [Allah’ın inâyeti, ilgisi, yardımı] perde altında bizi muhafaza etmekle عَسٰۤى اَنْ تَكْرَهُوا شَيْئًا وَهُوَ خَيْرٌ لَكُمْ 1 âyetine mazhar [erişme, nail olma] etsin. Onların o plânları da yine akîm [neticesiz] kaldı. Fakat bu vilâyette, doğrudan doğruya büyük […]

EMİRDAĞ LAHİKASI – 1. Bölüm 60-79. Mektuplar (135-174)

135 bana haddimden çok ziyade makam vermiş. Üstadını, kendi parlak âyinesinde çok parlak görmüş. Ben de onun o hüsn-ü zannını [güzel düşünce] bir mânevî dua yerinde kabul ettim. Hem onun, hem civarındaki kardeşlerimizin bayramlarını tebrik ederiz. – 60 – Muhterem, sevgili, mübarek kardeşlerim Risale-i Nur talebelerine beyan ediyorum ki: Risale-i Nur, nurdan bir ibrişimdir ki, kâinat […]

EMİRDAĞ LAHİKASI – 1. Bölüm 80-99. Mektuplar (175-205)

175 Hâmisen: [râbianın altmışta biri] Âlimlerden sonra muallimler risaleye ihtiyaçlarını hissetmeye başladıklarını çok emareler var. Bir emare budur: İstanbul’da din konferansında okumak niyetiyle Âyetü’l-Kübrâ [en büyü delil; Risale-i Nur Külliyatı’ndan Yedinci Şuâ] risalesini istemeleridir. Re’fet kardeş, sen de çok safâlar [gönül hoşnutluğu] geldin ve Risale-i Nur yazısıyla meşguliyetin beni cidden sevindirdi. Hulûsi ve Sabri gibi […]

EMİRDAĞ LAHİKASI – 1. Bölüm 100-119. Mektuplar (206-225)

206 – 99 – Muhterem din kardeşim, Kırk gündür yatakta sizinle meşgulüm. Hayal ve mesmuuma nazaran, huzurunuzun muhtel [bozuk, karışık] olduğuna zâhibim. اَلْمُؤْمِنُ بَلَوِىٌّ 1 Tahminen on gün kadar evvelsi, sokaklarda “Hâlis Afyon tereyağım var” diyen birisini pencereden yanıma çağırıp biraz yağ aldım. Maksadım sizi sormaktı. Afyon’dan Emirdağı kazasına sürüldüğünüzü, ahalinin sizinle görüşmesinin yasak olduğunu duyunca […]

EMİRDAĞ LAHİKASI – 1. Bölüm 120-139. Mektuplar (226-239)

226 kadar pek fevkalâde Nurlara ettikleri kıymettar ve meyvedar sabık [daha önceden geçen] hizmetlerine karşı, Risale-i Nur hesabına binler mâşaallah ve bârekâllah [“Allah ne mübarek yaratmış”] ve veffakakümullah deriz.Haşiye [dipnot] – 120 – Aziz, sıddık, fedakâr kardeşlerim, İnebolu kahramanlarının tebrik mektuplarında iki tevafuk ve iki kuşun garip ziyaretleri çok mânidardır. Evet, benim birtek mektubumu yazan bir […]

EMİRDAĞ LAHİKASI – 1. Bölüm 140-159. Mektuplar (240-274)

240 devirlerinde, her memlekette yüz dostumdan ancak bir ikisini görebildim. Ötekiler, berzah [dünya ile âhiret arasındaki âlem, kabir âlemi] memleketlerinde… Hattâ kendi Nurs köyümde, bir tek amucazadem ve talebem Molla Davud da (r.h.) eski ahbaplarım, akrabalarım yanına berzaha [dünya ile âhiret arasındaki âlem, kabir âlemi] gittiğini gördüm. Yirmi seneki ayrı ayrı ikinci vatanım sayılan Barla, […]

EMİRDAĞ LAHİKASI – 1. Bölüm 160-179. Mektuplar (275-302)

275 – 159 – Kastamonu’da, sekiz sene mübarek mahdumu [efendi, kendisine hizmet edilen] ve merhum refikasıyla [arkadaş, yoldaş, yardımcı] Risale-i Nur’a fevkalâde bir sadakatle çalışan ve kalemiyle Risale-i Nur’a çok hizmet eden ve çokları Nur dairesine getiren ve hapishanede kendi gibi kahramanlardan olan Sadık Beye, hem istirahatime, hem Nur şakirtlerinin [öğrenci] tesanüdüne [dayanışma] ehemmiyetli hizmet eden […]