SÖZLER – Onuncu Söz -2 (95-142)

85 mültecilerin taltifini [güzellikle muamele etmek] ister. Adalet ise, raiyetin [halk] hukukunun muhafazasını ister—ta hükûmetin haysiyeti, saltanatın haşmeti muhafaza edilsin. Halbuki, şu yerlerde o hikmete, o adalete lâyık binden biri icra edilmiyor. Senin gibi sersemler, çoğu ceza görmeden buradan göçüp gidiyorlar. Demek bir mahkeme-i kübrâya [âhirette Allah’ın huzurunda kurulacak olan büyük mahkeme] bırakılıyor. DÖRDÜNCÜ SURET […]

SÖZLER – Onuncu Söz -3 (143-176)

143 Onuncu Sözün Mühim Bir Zeyli [ek] ve Lâhikasının Birinci Parçası بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ فَسُبْحَانَ اللهِ حِينَ تُمْسُونَ وَحِينَ تُصْبِحُونَ وَلَهُ الْحَمْدُ فِى السَّمٰوَاتِ وَاْلاَرْضِ وَعَشِيًّا وَحِينَ تُظْهِرُونَ * يُخْرِجُ الْحَىَّ مِنَ الْمَيِّتِ وَيُخْرِجُ الْمَيِّتَ مِنَ الْحَىِّ وَيُحْيِى اْلاَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَا وَكَذٰلِكَ تُخْرَجُونَ * وَمِنْ اٰيَاتِهِۤ أَنْ خَلَقَكُمْ مِنْ تُرَابٍ ثُمَّ اِذَۤا أَنْتُمْ بَشَرٌ […]

SÖZLER – On Birinci Söz (177-190)

177 On Birinci Söz بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ  وَالشَّمْسِ وَضُحٰيهَا * وَالْقَمَرِ اِذَا تَلٰيهَا * وَالنَّهَارِ اِذَا جَلّٰيهَا * وَالَّيْلِ اِذَا يَغْشٰيهَا * وَالسَّمَۤاءِ وَمَا بَنٰيهَا * وَاْلاَرْضِ وَمَا طَحٰيهَا * وَنَفْسٍ وَمَا سَوّٰيهَا .. الخ * 1 EY KARDEŞ! Eğer hikmet-i âlemin [âlemin hikmeti, herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli […]

SÖZLER – On İkinci Söz (191-199)

191 On İkinci Söz بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ  وَمَنْ يُؤْتَ الْحِكْمَةَ فَقَدْ اُوتِىَ خَيْرًا كَثِيرًا * 1  Kur’ân-ı Hakîmin hikmet-i kudsiyesi [mukaddes, kusursuz ve eksiksiz hikmet] ile felsefe hikmetinin icmâlen [özet] muvazenesi; [karşılaştırma/denge] hem hikmet-i Kur’âniyenin, [Kur’ân’ın hikmeti] insanın hayat-ı şahsiyesine [kişisel hayat] ve hayat-ı içtimaiyesine [sosyal hayat] verdiği ders-i terbiyenin [terbiye dersi] gayet kısa […]

SÖZLER – On Üçüncü Söz (200-230)

200 On Üçüncü Söz بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ  وَنُنَزِّلُ مِنَ الْقُرْاٰنِ مَا هُوَ شِفَۤاءٌ وَرَحْمَةٌ لِلْمُؤْمِنِينَ 1* وَمَا عَلَّمْنَاهُ الشِّعْرَ وَمَا يَنْبَغِى لَهُ * 2 KUR’ÂN-I HAKÎM ile felsefe ulûmunun [ilimler] mahsul-ü hikmetlerini, [hikmet ürünü, neticesi] ders-i ibretlerini, [ibret dersi] derece-i ilimlerini [ilim derecesi] muvazene [karşılaştırma/denge] etmek istersen, şu gelecek sözlere dikkat et. İşte, Kur’ân-ı […]

SÖZLER – On Dördüncü Söz (231-247)

231 On Dördüncü Söz بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ  الۤرٰ كِتَابٌ اُحْكِمَتْ اٰيَاتُهُ ثُمَّ فُصِّلَتْ مِنْ لَدُنْ حَكِيمٍ خَبِيرٍ * 1  KUR’ÂN-I HAKÎMİN ve Kur’ân’ın müfessir-i hakikîsi [gerçek müfessir; Kur’ân-ı Kerimi tam ve doğru olarak açıklayan hadis] olan Hadîsin bir kısım yüksek ve ulvî hakaikına [doğru gerçekler] çıkmak için teslim ve inkıyâdı [boyun eğme, itaat etme] […]

SÖZLER – On Beşinci Söz (248-270)

248 On Beşinci Söz بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ  وَلَقَدْ زَيَّنَّا السَّمَۤاءَ الدُّنْيَا بِمَصَابِيحَ وَجَعَلْنَاهَا رُجُومًا لِلشَّيَاطِينِ * 1 EY KOZMOĞRAFYANIN [astronomi, gök bilimi] ruhsuz meseleleriyle zihni darlaşan ve aklı gözüne inen ve şu âyetin azametli sırrını o sıkışmış zihninde yerleştiremeyen mektepli efendi! Şu âyetin semâsına yedi basamaklı bir merdivenle çıkılabilir. Gel, beraber çıkacağız. BİRİNCİ BASAMAK […]

SÖZLER – On Altıncı Söz (271-282)

271 On Altıncı Söz بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ اِنَّمَۤا اَمْرُهُۤ اِذَۤا اَرَادَ شَيْئًا اَنْ يَقُولَ لَهُ كُنْ فَيَكُونُ 
فَسُبْحَانَ الَّذِى بِيَدِهِ مَلَكُوتُ كُلِّ شَىْءٍ وَاِلَيْهِ تُرْجَعُونَ * 1  İtminan-ı nefsime medar [kaynak, dayanak] olacak, zulmeti dağıtacak şu âyetin nurundan Dört Şuâı göstermekle kör nefs ime bir basiret vermek için yazılmıştır. BİRİNCİ ŞUA [ışık kaynağından çıkan […]

SÖZLER – On Yedinci Söz (283-312)

283 On Yedinci Söz بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ اِنَّا جَعَلْنَا مَا عَلَى اْلاَرْضِ زِينَةً لَهَا لِنَبْلُوَهُمْ اَيُّهُمْ اَحْسَنُ عَمَلاً * وَاِنَّا لَجَاعِلُونَ مَا عَلَيْهَا صَعِيدًا جُرُزًا 1* وَمَا الْحَيٰوةُ الدُّنْيَۤا اِلاَّ لَعِبٌ وَلَهْوٌ * 2 Bu Söz, iki âli [yüce] Makam ve bir parlak Zeylden [ek] ibarettir. HÂLIK-I RAHÎM ve Rezzâk-ı Kerîm, [bütün varlıkların ihtiyaçları […]

SÖZLER – On Sekizinci Söz (313-318)

313 On Sekizinci Söz Bu Sözün iki makamı var. İkinci Makamı daha yazılmamıştır. Birinci Makamı Üç Noktadır. BİRİNCİ NOKTA بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ لاَ تَحْسَبَنَّ الَّذِينَ يَفْرَحُونَ بِمَۤا اَتَوْا وَيُحِبُّونَ اَنْ يُحْمَدُوا بِمَا لَمْ يَفْعَلُوا فَلاَ تَحْسَبَنَّهُمْ بِمَفَازَةٍ مِنَ الْعَذَابِ وَلَهُمْ عَذَابٌ اَلِيمٌ * 1  Nefs-i emmâreme bir sille-i tedip [edeplendirme tokadı] Ey fahre [gurur, […]