LEM’ALAR – On Dördüncü Lem’a (163-181)

163 On Dördüncü Lem’a [parıltı] İki Makamdır. Birinci Makamı, iki sualin cevabıdır. بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ 1 * وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ * 2 اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللهِ وَبَرَكَاتُهُ * 3 Aziz, sıddık kardeşim Re’fet Bey, Sevr [Allah’ın yeryüzünü taşıyıcı olarak belirlediği meleklerden birinin ismi, öküz] ve hût‘a [balık] dair sorduğun sualin bazı risalelerde cevabı […]

LEM’ALAR – On Üçüncü Lem’a (132-162)

132 On Üçüncü Lem’a [parıltı]  Hikmetü’l-İstiâze اَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ * 1 sırrına dairdir. بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ وَقُلْ رَبِّ اَعُوذُ بِكَ مِنْ هَمَزَاتِ الشَّيَاطِينِ * وَ اَعُوذُ بِكَ رَبِّ اَنْ يَحْضُرُونِ * 2 Şeytandan istiâze [Allah’a sığınma] sırrına dairdir. On Üç İşaret yazılacak. O işaretlerin bir kısmı, müteferrik [ayrı ayrı] bir surette Yirmi […]

LEM’ALAR – On İkinci Lem’a (120-131)

120 On İkinci Lem’a [parıltı]  Re’fet Beyin iki cüz’î [ferdî, küçük] suali münasebetiyle, iki nükte-i Kur’âniyenin [Kur’ân’daki çok ince ve zarif mânâ] beyanına dairdir. بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ 1 * وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ * 2 اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَعَلٰى اِخْوَانِكُمْ وَرَحْمَةُ اللهِ وَبَرَكَاتُهُ * 3 Aziz, sıddık kardeşim Re’fet Bey, Senin, bu müsaadesiz [uygunsuz, izin […]

LEM’ALAR – On Birinci Lem’a (101-119)

101 On Birinci Lem’a [parıltı]  Mirkatü’s-Sünne ve Tiryaku Marazı’l-Bid’a [İslâmiyetin aslında olmayıp sonradan dine sokulan, Kur’ân’a ve Sünnete muhalif manevî hastalıkların ilâcı, panzehiri] بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ لَقَدْ جَۤاءَكُمْ رَسُولٌ مِنْ اَنْفُسِكُمْ عَزِيزٌ عَلَيْهِ مَا عَنِتُّمْ حَرِيصٌ عَلَيْكُمْ بِالْمُؤْمِنِينَ رَؤُفٌ رَحِيمٌ * 1 Şu âyetin birinci makamı Minhâcü’s-Sünnet, [Peygamberimizin sünnetine uyma metodu, sünnetin yolu] ikinci […]

LEM’ALAR – Onuncu Lem’a (90-100)

90 Onuncu Lem’a [parıltı] Şefkat Tokatları Risalesi بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ يَوْمَ تَجِدُ كُلُّ نَفْسٍ مَا عَمِلَتْ مِنْ خَيْرٍ مُحْضَرًا وَمَا عَمِلَتْ مِنْ سُۤوءٍ تَوَدُّ لَوْ اَنَّ بَيْنَهَا وَبَيْنَهُۤ اَمَدًا بَعِيدًا وَيُحَذِّرُكُمُ اللهُ نَفْسَهُ وَاللهُ رَؤُوفٌ بِالْعِبَادِ * 1 âyetinin bir sırrını, hizmet-i Kur’âniyede [Kur’ân hakikatlerini yayma hizmeti] arkadaşlarımın beşeriyet muktezası [bir şeyin gereği] olarak […]

LEM’ALAR – Dokuzuncu Lem’a (76-89)

76 Dokuzuncu Lem’a [parıltı] Bu lem’ayı [parıltı] herkes okumasın. Vahdetü’l-vücudun [Allah’ın birliği] ince kusurlarını herkes göremez ve muhtaç değil. بِاسْمِهِ 1* وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ * 2 اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللهِ وَبَرَكَاتُهُ * 3 Aziz, sıddık, muhlis, [samimi, ihlâslı; ibadet ve davranışlarda sadece Allah’ın rızasını gözeten] halis kardeşim, Kardeşimiz Abdülmecid’e ayrı mektup yazmadığımın […]

LEM’ALAR – Yedinci Lem’a (60-75)

60 Yedinci Lem’a [parıltı]  Sûre-i Feth’in âhirindeki âyetin yedi nevi ihbar-ı gaybîsine [bilinmeyen şeyler hakkında haber verme] dairdir بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ لَقَدْ صَدَقَ اللهُ رَسُولَهُ الرُّؤْيَا بِالْحَقِّ لَتَدْخُلُنَّ الْمَسْجِدَ الْحَرَامَ اِنْ شَۤاءَ اللهُ اٰمِنِينَ مُحَلِّقِينَ رُؤُسَكُمْ وَمُقَصِّرِينَ لاَتَخَافُونَ فَعَلِمَ مَا لَمْ تَعْلَمُوا فَجَعَلَ مِنْ دُونِ ذٰلِكَ فَتْحًا قَرِيبًا * هُوَ الَّذِۤي اَرْسَلَ رَسُولَهُ بِالْهُدٰي […]

LEM’ALAR – 5. 6. Lem’alar (59)

59 Beşinci Lem’a [parıltı] حَسْبُنَا اللهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ 1 âyetinin gayet mühim bir hakikatini on beş mertebe ile beyan edecek bir risale olacaktı. Fakat hakikat ve ilimden ziyade, zikir ve tefekkürle münasebettar [alâkalı, ilgili] olduğundan, şimdilik tehir edildi. Çendan [gerçi] On Birinci Lem’a [parıltı] olan “Mirkatü’s-Sünnet [sünnetin merdiveni, derecesi, basamağı] ve Tiryaku Marazi’l-Bid’a” [İslâmiyetin aslında […]

LEM’ALAR – Dördüncü Lem’a (47-58)

47 Dördüncü Lem’a [parıltı] “Minhâcü’s-Sünne” bu risaleye lâyık görülmüştür.  Mesele-i İmamet bir mesele-i fer’iye [asılla, esasla ilgili olmayıp ayrıntılarla ilgili mesele] olduğu halde, ziyade ehemmiyet verildiğinden, bir mesâil-i imaniye [imana dair meseleler] sırasına girip, ilm-i kelâmda ve usulüddinde [din usulü, kelâm] medar-ı nazar [bakışları üzerinde toplayan] olduğu1cihetle Kur’ân’a ve imana ait hizmet-i esasiyemize [asıl hizmet] […]

LEM’ALAR – Üçüncü Lem’a (40-46)

40 Üçüncü Lem’a [parıltı] Bu Lem’aya [parıltı] bir derece his ve zevk karışmış. His ve zevkin coşkunlukları ise, aklın düsturlarını, [kâide, kural] fikrin mizanlarını [ölçü] çok dinlemediklerinden ve müraat [gözetme, riayet etme] etmediklerinden, bu Üçüncü Lem’a [parıltı] mantık mizanlarıyla [ölçü] tartılmamalı. بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ كُلُّ شَىْءٍ هَالِكٌ اِلاَّ وَجْهَهُ لَهُ الْحُكْمُ وَاِلَيْهِ تُرْجَعُونَ * […]